HAVELSAN ve ASELSAN, Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistem Yükseltmesi ve İlavesi Projesi kapsamında, İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Marmara Denizi'nde elektro optik sistem kurulumlarına başladı.
1- İSTANBUL BOĞAZI'NDAKİ KURULMAYA BAŞLANAN YENİ SİSTEMİ DHA GÖRÜNTÜLEDİ
Gülseli KENARLI - Ali AKSOYER - Güven USTA / İSTANBUL, (DHA) HAVELSAN ve ASELSAN, Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistem Yükseltmesi ve İlavesi Projesi kapsamında, İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Marmara Denizi'nde elektro optik sistem kurulumlarına başladı. Böylece Türk boğazlarındaki ve Marmara Denizi'ndeki gemi trafiği yerli ve milli teknolojilerle kesintisiz şekilde izlenecek ve seyir trafiğinin güvenliği artırılacak. İstanbul'da Yom Burnu'nda kurulumu devam eden sistem havadan görüntülendi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na bağlı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nün başlattığı yeni projesiyle İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Marmara Denizi'nde elektro optik sistemlerin kurulumuna başlandı. Ana yüklenicisinin HAVELSAN olduğu ve ASELSAN tarafından da AR-GE çalışmalarının yapıldığı projede dünyanın en zorlu su yolları olan İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Marmara Denizi'nde gemi trafiğinin yerli ve milli teknolojilerle kesintisiz izlenmesine imkan sağlayacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na bağlı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nün ihtiyacına yönelik HAVELSAN ile imzalanan Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri (TBGTH) Sistem Yükseltmesi ve İlavesi Projesi'nde sistem ve cihazların kurulum aşamasına geçildi.
İstanbul bölgesinde Ahırkapı, Üsküdar, Kandilli, Kanlıca, Beykoz, Yom Burnu, Garipçe ve Rumeli Kavağı'nda bulunan trafik gözetleme istasyonları (TGİ) ile Çanakkale bölgesinde Zincirbozan, Gocukburnu, Kepez, Kumkale ve Poyraztepe TGİ'lerine ASELSAN ürünü Ekinoks kameralar entegre edildi. Sabit ve hareketli görev yapabilen kameralar, 30 kat optik zum, kızılötesi led ve lazer aydınlatma ile bazı noktalarda da termal kabiliyetlerine sahip. Projede ayrıca ASELSAN'ın Reis Sahil Gözetleme Radarı da kullanılıyor. Sabit bir kara platformu üzerinde kullanılabilen radar, su üstü deniz hedeflerini ve su üstünde alçak irtifaya sahip hava hedeflerini tespit ve takip edebiliyor, düşük tespit edilme özelliğini taşıyor.
DÜNYANIN EN ZORLU SU YOLLARINDAN BOĞAZLAR
Dünyanın en önemli su yollarından birisi olan Türk boğazlarında, seyir, mal, can emniyeti ve çevre güvenliğinin sağlanması, gemi trafiğinin emniyetli şekilde sürdürülmesi amacıyla kurulan TBGTH Sistemi, gemi trafiğini yerli ve milli teknolojilerle 7/24 esasına uygun olarak kesintisiz izleme imkanı sağlayacak. Projede, HAVELSAN tarafından üretilen ve tedarik edilen Gemi Trafik Hizmetleri Yazılımı, Otomatik Tanıma Sistemi, VHF Telsiz Haberleşme Sistemi, Meteoroloji Sistemi, İzleme ve Güvenlik Sistemi ile ASELSAN'ın radar, elektro optik ve radyo yön bulucu sistemleri kullanılıyor.
80 BİNİN ÜZERİNDE GEMİ
Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi, İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi'nde, uluslararası anlaşmalarla tanımlanmış Gemi Trafik Hizmetleri sistemlerinin amaçlarına uygun olarak, "Denizde can güvenliğini ve seyir emniyetini artırmak ile çevreyi korumak maksadıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından kuruldu. 2003 yılından itibaren hizmet veren sistem Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından işletiliyor. Yılda, 300 milyon tonu tehlikeli yük olmak üzere yaklaşık 1 milyar ton yükü taşıyan 80 binin üzerinde geminin geçtiği Türk boğazlarında 7/24 saat esasıyla hizmet veren bu sistemin kesintisiz çalışmasını devam ettirmek amacıyla eskiyen teçhizatını yenilemek, gelişen teknolojiye uyumunu sağlamak ve imkanlarını artırmak amacıyla sistemin yenilenmesini hedefleyen proje, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından oluşturuldu.
HAVELSAN ÜSTLENDİ
Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri sisteminin yenilenmesini ve geliştirilmesini kapsayan bu proje HAVELSAN tarafından üstlenildi. Milli ve yerli sistem üretmeyi amaçlayan projede sistem yazılımı ve entegrasyonu HAVELSAN tarafından, önemli algılayıcı sistemler olan radar, elektro-optik ve telsiz yön bulucularının üretimi ise ASELSAN tarafından gerçekleştiriliyor.
2020'NİN İKİNCİ ÇEYREĞİNDE KULLANILACAK
Sistemin yenilenmesi projesi, boğazlar ve Marmara Denizi kıyısında kurulu bulunan 2 merkez ve bu merkezlere bağlı 27 istasyondaki teçhizat ve yazılımı kapsıyor. Proje, ASELSAN tarafından üretilen algılayıcı sistemlerin yanında; Otomatik Tanımlama Sistemleri, telsiz haberleşme cihazları, meteorolojik algılayıcılar, tesis izleme ve güvenlik sistemlerini de içeriyor. Halen kurulum ve entegrasyon faaliyetleri tüm sahalarda devam eden projenin 2020 yılının 2'nci çeyreğinde işletmeye alınması planlanıyor.
YERLİ YAZILIM
Türk Boğazları stratejik öneme sahip olmasının yanında dünyanın en tehlikeli suyollarından birisi olarak kabul ediliyor. Bu alanda, gemi seyir emniyeti ve çevrenin korunması bakımından kritik bir görevi yerine getiren Gemi Trafik Hizmetleri Sisteminin yenilenmesi projesinin tamamlanması ile birlikte, 2003 yılından bu yana kesintisiz devam eden hizmet yeni teknoloji, artırılmış izleme kabiliyetleri ve genişletilmiş kapsama alanı daha da gelişmiş olacak, ayrıca milli yazılımın sağlayacağı esneklik ve hızlı geliştirme avantajına sahip olunacak.
Görüntü Dökümü:
--------------------
- Hava görüntüleri
- Gözlem istasyonundan görüntüler
- Sistemden görüntüler
- Boğazdan görüntüler
- Muhabir anonsu
- İzleme istasyonundan görüntüler
- Detaylar
(ÖZEL)
2- DALINDAN TEZGAHA LİMONUN YOLCULUĞU
Elif YAVUZ-İdris TİFTİKÇİ-Mehmet DOĞANER - İstanbul - Mersin DHA
Kış aylarının vazgeçilmezi limon tezgahlarda yerini almaya başladı. Türkiye'nin limon deposu olarak bilinen Mersin Erdemli'de üretilen limonlar tüm şehirlere dağıtılıyor. Mersin'den 2,5 liraya yola çıkan limonun kilosu İstanbul'da 6-7 lira arasında satılıyor.
Bahçeden fabrikaya, fabrikadan satıcılara, satıcılardan da tezgaha ulaşan limon pek çok aşamadan geçiyor. Bu maliyetli süreçte limonun fiyatı 2-3 katına çıkıyor.
"BEDAVA LİMONUN MALİYETİ BİLE 3 LİRA"
Bayrampaşa Yaş Sebze ve Meyve Hali'ne gelen limonlar 3,5 liradan pazarcı ve marketçilere satışa sunuluyor. Halde alışveriş yapan manav Nihat Ulu, tarladan tezgaha gelene kadarki süreçte masrafların çok olduğunu belirtti. Ulu, "Ben 3 lira 50 kuruştan aldım, 5 liraya satacağım. Mazotun litre fiyatı 6,5 lira. Mersin'den gelen kamyon buraya 6 bin liraya geliyor. İçinde 14 ton mal var. Bedavaya limon alsanız bile maliyeti size 3 lira oluyor. Çünkü masraflar çok dolayısıyla yapacak bir şey yok burada" dedi. Manav Nihat Ulu ise halden aldığı limonları ertesi gün tezgahında 5 liradan satışa sundu.
Kırklareli'nde pazarcı olan ve hale gelen pazarcı Yalçın Kokum ise arada komisyoncuların olması gerektiğini ancak giderlerin düşürülmesi gerektiğini ifade ederek, "Şu anda 3 lira 70 kuruştan alıyoruz. Pazarda 5 liradan satacağım. Araçla geldik, 300 liralık mazot koyduk. Sadece mazot giderimiz 300 lira. Diğer masrafları da eklediğimiz zaman 600-700 lirayı buluyor. Giderler yüksek, giderlerin yüksek oluşu, işi altından kalkılmaz bir hale getiriyor. Bu işi yapan insanlar bunlar. Benim tek başıma Mersin'den 1 ton limon getirme imkanım yok. Bu işi mutlaka bir aracı yapacak. Nasıl emlak komisyoncusu varsa bu işte de olacak. Bir arabayı galeriden alıyorsunuz, fabrikadan almıyorsunuz. Bunların işi de bu malı satmak. Sandık gideri, kağıt gideri, nakliye gideri var. Bu adam bir şey kazanmayacak mı? Bunda anormal bir şey yok" diye konuştu.
"FİYATLARIN BU ŞEKİLDE OLMASI NORMAL"
Halde satıcı Eren Gül de yapılan her işlemin limonun maliyetini arttığını belirterek,şunları söyledi: "Öncelikle limon buraya gelmeden önce pek çok işlemden geçiyor. Ayrıca dalından tezgaha gelene kadar aradaki fiyatın açılmasının en büyük sebebi tek tip malın istenmesi. Burada suç biraz da tüketicide. Bir limon diğerinden biraz küçük ya da pütürlü ise tercih etmiyor müşteri. Halde de serbest piyasa olduğu için arz talebe göre fiyatlandırma oluyor. Dalından 2.5 liraya alınan limonun 25 kuruş paketleme tesisine getirilme masrafı var. Tüm limonlar dalından yeşil olarak toplanır, sarartma odalarına sokulur ve bu hale gelir. Daha sonra bunun işlenmesi var. Bunun da fabrikada fason maliyeti var 25 kuruş. Mersin'den buraya nakliyesi var. Gelene kadar 3 lira 30 kuruş oldu zaten. Fiyatların bu şekilde olması normal. Ben burada çiftçinin malını pazarcıya satıyorum. Yasal olan yüzde 8 komisyonumdan başka bir karım yok."
"MERSİN'DE EN FAZLA 1,5 LİRADIR"
Bir başka pazarcı Mehmet Oral ise "Ben 5 liraya satıyorum. Müşteri alana kadar üç dört kişinin elinden geçiyor. Bu şekilde olmasa limon Mersin'de bu en fazla 1-1,5 liradır" dedi.
Pazar ve manavların aksine market fiyatları ise daha yüksek. Pazarda kilosu 5-6 lira arasında satılan limon markette kilosu 7,5 liraya ya da tanesi 1,5 liraya satılıyor. Marketçi Özer Yalçın ürünlerde kar oranlarının ise yüzde 25 olduğunu söyledi. Yalçın, "Üç el değiştiriyor. Hal, komisyoncu, perakendeci. Fiyatlara yansıyor tabii bu da. Biz de yüzde 25 kar oranını koyup satıyoruz" diye konuştu.
Vatandaşlar ise fiyatlardaki değişikliğin komisyoncular ve belediyelerin tezgah kiralarından dolayı yüksek olduğunu belirtiyor. Halil İbrahim Gür, "Belediyelerin yer kirasından kaynaklanıyor. Biz pazarcılara bahane bulmuyoruz. Ne kadara alıyorsa ona göre satıyorlar. Sorun sadece vergi ve tezgahlar pahalı" dedi. Bir başka vatandaş da "Tarladan pazarcıya gelecek, pazarcıdan da biz alacağız. Aradaki kişiler çok fiyat koyuyorlar. Onun için de fiyat artıyor" diye konuştu.
"LİMON ALTIN ÇAĞINI YAŞAYACAK"
Mersin Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı (MERTUB) Ahmet Dursen Şahin, "Limonda geçen yıla oranla bu yıl rekoltenin düşük olması fiyatlarda artışa neden olduğunu söyleyerek, 2019 yılında Limon altın çağını yaşayacak" dedi. Şahin, İlçede hasadı yapılan limon bahçelerini ziyaret ederek, üreticilere bol bereketli kazançlar temennisinde bulundu.
REKOLTE DÜŞTÜ FİYATLAR ARTTI
Mersin Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Dursen Şahin yaptığı açıklamada "Türkiye'nin Limon ihtiyacının yüzde 65'inin karşılandığı Mersin'in Erdemli İlçesinde Limon hasadı devam ediyor. Şu anda mayer cinsi limonların kesimi yapılıyor. Yılda yaklaşık 400 bin ton Limonun üretildiği Erdemli'de bu yıl rekoltenin düşük olması nedeniyle 300 Bin Ton limon hasadı bekliyoruz. Kalitesi ve markası ile dünyada ün yapmış Erdemli limonu şu anda dalında 2,5 lira ile 3 lira arasında alıcı buluyor. Kış döneminde yağışların çok olması ve mevsimler arasında çiçek dökümü nedeniyle rekoltenin düşük olması fiyatların çok iyi olmasına ve üreticimizin de yüzünün de gülmesine neden oldu. Bu sezonun üreticilerimize hayırlı olmasını temenni ediyor, bol kazançlı hasat diliyorum" dedi.
LİMON ÜRETİCİSİ MEMNUN
Erdemli'de Limon üreticiliği yapan İsmet Can ise, limon fiyatlarından memnun olduğunu söyleyerek, geçen yıldan kalan borçları bu yıl fiyatların yüksek olması nedeniyle borçlarını kapattığını ifade etti.
Can, "Erdemli'de limon üreticisi olarak bu yıl çok sevinçliyiz. Geçen yıl 25 kuruşa zor sattığım limonun kilosunu bu yıl dalında 2,5 liraya sattım ve geçen yıldan kalan borcumu ödedim.
Bu yıl rekoltenin az olması nedeniyle fiyatlar yüksek. Bizler çok mutluyuz. Geçen yıldan kalan borçlarımızı ödemenin sevincini yaşıyoruz. İnşallah fiyatlar bu şekilde devam eder ve biz üreticilerin yüzü gülmeye devam eder" dedi. Limon Üreticisi Mehmet Topkara ise, "Bu yıl limonların rekoltesinin düşmesine rağmen limon fiyatları çok iyi gidiyor. Ben limonumu dalında kilosunu 2,5 liraya sattım. Bu yıl limon altın yılını yaşıyor. Hem üreticiler hem de tüccarların yüzü gülecek" dedi.
LİMONDA ALIM SIKINTISI YOK
Erdemli'de limon tüccarı Erdoğan Yaşar ise "Limonda bu yıl alım sıkıntısı yaşanmıyor. Limonun gidişatı çok güzel. Mayer cinsi limonların kilosunu şu anda 2,5 liraya alıyoruz. Limonları, fabrikamıza getirip işledikten sonra 5 liraya mal ediyor. Daha sonra limonlarımızı Büyükşehirlerimize gönderiyoruz. Bu yıl limon üreticisinin yüzü gülecek" dedi.
İHRACATTAKİ ARTIŞ DA ETKİLİ
Mersin ve çevresinde üretimin yaygın olarak yapıldığı limonda, tek merkezli üretim nedeniyle fiyat artışının kaçınılmaz olduğunu dile getiren tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, işçilik, nakliye, kasa maliyeti ve ambalaj giderlerinin hesaplandığında limon fiyatının 2-2,5 liradan 10 liraya kadar yükseldiğine dikkat çekti. Ekber, limonun dalından tüketiciye gidinceye kadar uzun bir yolculuğu olduğunu belirterek hal kirası, iklim faktörleri, ihracattaki artışın fiyatı yükselttiğini söyledi.
Tarladan fabrikaya, fabrikadan satıcılara, satıcılardan da tezgaha ulaşan limon pek çok aşamadan geçiyor. Bu maliyetli süreçte limonun fiyatı iki katına çıkıyor. Üretimdeki azalmaya bağlı olarak fiyatlarda artış yaşandığına dikkat çeken tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, 2018'de üreticinin limonun kilosunu 25- 30 kuruşa sattığını ancak bu yıl dalından 2- 2,5 liraya alındığını söyledi. Limonun üreticiden sonra bir uzun bir serüveni olduğunu belirten Yıldırım, "Yıllara göre değişmekle birlikte limonun yüzde 65- 70'i Mersin Erdemli'de üretiliyor. Üretim bölgesi Mersin iken tüketim bölgesi ağırlıklı olarak İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirler. Ürünü oradan alıp taşıyorsunuz. Bu da ciddi bir maliyet gerektiriyor. Ürün hale girince komisyon ödeniyor. Tüketici halinde bir daha komisyon ödeniyor. Yani üreticiden 2- 2,5 liraya alınan limon tüketiciye 5- 6 liraya, hatta markette 10 liraya ulaşıyor. Bu durum birçok ürün için geçerli. Yani domateste de böyle. Domatesi Antalya'dan alıp İstanbul'a götürdüğünüzde fiyatı en az 2 ya da 3 katına çıkıyor. Bedava bile alsanız tüketiciye gidinceye kadar yüksek girdi maliyetleri nedeniyle fiyatı artıyor" dedi. Benzer giderlerin geçmişte de olduğunu ancak son yıllarda konuyla ilgili duyarlılığın arttığını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Medya bile eskiden tarım ürünleriyle çok ilgilenmezdi. Ancak sel, dolu gibi felaket durumlarında haber yapılırdı. Üretimin tek merkezli olduğu ürünlerde fiyat artışı daha çok yaşanıyor. Ürün işletmede işlendikten sonra işçi giderleri gündeme geliyor. Ürün hale geliyor. Yaş sebze ve meyvenin yüzde 25- 30'u yolda çürüyor. İşçilik, ulaşım, kasa maliyeti ve ambalaj giderleri hesaplandığında bu fiyat artışı yaşanıyor."
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYGUN ÇEŞİTLER
Fiyat artışlarıyla ilgili çözümün üretim girdilerini düşürmek olduğunu dile getiren Ali Ekber Yıldırım, üretimdeki düşüşün iklim değişikliğinden kaynaklandığını öne sürerek limonun narin bir ürün olduğunu dile getirdi. Limonun hem sıcak hem soğuktan etkilendiğini anlatan Yıldırım, "Mayıs ayında yoğun bir sıcaklık yaşandı. 45- 50 derecelik sıcaklıkta ürün zarar gördü. Sonra yağış oldu limon ondan da zarar gördü. Üretimi hem bölgesel olarak yaygınlaştırmak hem iklim değişikliğine uygun çeşitler geliştirmek gerekir. Tüketici açısından bakıldığında tüketici hep pahalıya alıyor" dedi. Hal yasasındaki düzenlemeyle birlikte marketlere bir ayrıcalık getirildiğini belirten Yıldırım, marketlerin hale girmeden ürünü doğrudan üreticiden alıp tezgaha koyabildiğini söyledi. Buna karşın en yüksek fiyatın markette olduğunu savunan Yıldırım, manavların ya da pazar esnafının markete bakarak fiyat belirlediğini vurguladı. Yıldırım, marketlerdeki en düşük kar marjının yüzde 25- 30 olduğunu hatırlatarak birçok tarım ürününde bu fiyat artışının kaçınılmaz olduğunu savundu.
İHRACATTAKİ ARTIŞIN ETKİSİ
Üretimin yaygınlaşmasının iklime bağlı olduğunu anlatan Yıldırım son olarak şunları söyledi: "Birçok vatandaş kendi bahçesine bir limon ağacı diker. Ama limon aynı zamanda bir ihraç ürünüdür. Fiyatlar bu nedenle daha da yükselir. Dünyanın en önemli limon üreticisi Arjantin. Oradaki üretimde yaşanan bir sıkıntı Türkiye'yi de etkiliyor. Biz Uzakdoğu'ya ve diğer ülkelere ihracat yapıyoruz. Bizim ihracat artınca içeride ürün kalmıyor. Ürün kalmayınca da fiyat yükseliyor. Limon için Ürgüp'te mağara depolar var. Mersin yada Adana'dan ürünü oraya götürüp depoluyor ve daha sonra tüketim bölgelerine götürüyorlar. Halbuki günümüzde soğuk hava teknolojisi çok gelişti. Soğuk hava depolarına uygun ısı sağlanırsa maliyet azalır. En önemli maliyet nakliye. Mazot ve benzin fiyatı sürekli artıyor."
Görüntü dökümü
----------------------------
-Limon Hasadı Yapılırken
-Dalında Limon Görüntüsü
-MERTUB Başkanı Ahmet Dursen Şahin İle röportaj
-Limon Üreticisi Mehmet Topkara ile röportaj
-Limon Tüccarı Erdoğan Yaşar ile röportaj
-Limon fabrikası görüntüsü
-Kamyonun brandası çekilirken
-Kamyon yola çıkıp hareket ederken
-Mersin'den gelen kamyonun hale girişi
-Kamyondaki limonların hale boşaltılması
-Limon satın almaya gelen pazarcılardan röp
-Muhabir anonsu (Elif YAVUZ)
-Pazarcı, manav ve marketçilerle röp
-Vatandaş röp
-Genel ve detay
03.11.2019 - 10.48 - Haber Kodu : 191103030
03.11.2019 - 10.53 - Haber Kodu : 191103031_
==========================
(Havadan görüntülerle)
3- 41'İNCİ İSTANBUL MARATONU BAŞLADI
*Gökhan İnler de 15K yarışında yer aldı
Olgucan KALKAN - Kaan ÜLKER / İSTANBUL,(DHA)
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Spor İstanbul ve Vodafone tarafından düzenlenen 41'inci Vodafone İstanbul Maratonu'nda startlar verildi. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden başlayan maratonun startını Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, Spor İstanbul Genel Müdürü Renay Onur ve Vodafone Türkiye CEO'su Colman Deagen verdi.
Dünyada iki kıtayı birleştiren ilk ve tek maraton olma özelliğini taşıyan Vodafone 41'inci İstanbul Maratonu saat 08.45'te tekerlekli sandalye yarışı ile başladı. Organizasyonda, 09.00'da 42K yarışının startı verildi. 33 bin koşunun yer aldığı 15K koşusunun başlangıcı ise 09.15'te yapıldı. Organizasyonda son olarak yaklaşık 100 bin kişinin yer aldığı halk koşusunun startı ise 09.45'te verildi. Yarışlar havadan da görüntülendi.
BAKAN KASAPOĞLU: GÖNÜLLERİ BİRLEŞTİRECEĞİZ
Maraton startı verilmeden önce kürsüde konuşma yapan Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Değerli İstanbullular, bu güzel günde, anlamlı yerde sizinle olmanın heyecanını yaşıyoruz. 41 kere maşallah. Sporun birleştiren gücü olduğunu biliyoruz. Bugün bizlerle göğsümüzü kabartan sporcular da aramızda. Asya'yı Avrupa'ya bağlayacağız. Gönülleri birleştireceğiz" ifadelerini kullandı.
EKREM İMAMOĞLU: "DÜNYANIN EN İYİ 3 MARATONUNDAN BİRİ OLMAYA DOĞRU KOŞMASINI UMUT EDİYORUM"
İstanbul Maratonu'nun dünyanın en iyi 3 maratonundan birisi olması temennisinde bulunan Ekrem İmamoğlu, "Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir coğrafya yok. Bu sadece memleketimize ve şehrimize nasip olmuş. Birazdan Asya'dan Avrupa'ya geçiş yapacağız. İçi barış, sevgi, huzur dolu bir koşu ruhu var burada. Tekerlekli sporcularda eşlik ediyor. Spor; ruh ve psikoloji demek. Bu güzellikleri kapsayan koşu hem şehrimize hem ülkemize barış getirsin. Bu aynı zamanda bir iyilik koşuşu. Bütün iyilikler centilmenlik ruhu ile atacağız her adımda karşılık bulmasını diliyorum. Bu güzel maratonun dünyanın en iyi 3 maratonundan biri olmaya doğru koşmasını umut ediyorum" diye konuştu.
GÖKHAN İNLER "ISEV" İÇİN KOŞTU
Süper Lig ekiplerinden Medipol Başakşehir'de forma giyen Gökhan İnler de İstanbul Maratonu'nda 15K yarışında yer aldı. Tecrübeli futbolcu durumu olmayan çocuklara yardım etmek, onları spora yönelterek başarılı, disiplinli, ahlaklı ve Türkiye'yi yurtdışında da başarı ile temsil etme özelliği kazandırmak adına 2017 yılında kurduğu ISEV Vakfı adına maratona katıldı. Sosyal projelere duyarlılığı ile tanınan Gökhan İnler, geçtiğimiz yıl sokak hayvanlarını korumak, hayvan şiddetine dur demek adına yine ISEV vakfının yaptığı "Türkiye Sokak Canlarını Seviyor" adlı sosyal projeye imzasını atmıştı.
'Haydi, Haydi Spora' sloganıyla maratona katılan İnler, organizasyon öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İki sene önce kurduğu ISEV için koşuya katıldığını ifade eden tecrübeli futbolcu, "2 sene önce bir vakıf kurdum. Durumu olmayan çocuklara yardım etmek için. Bu ülkeye borçluyum ve bir şeyler vermek istiyorum. Herkesi çocuklar için davet ediyorum. Spor önemli bir şey. Onun için katılıyorum. İnşallah ilerleyen zamanlarda da çocuklarımıza yardım ederiz" şeklinde konuştu.
"BEŞİKTAŞ İÇİN KÜÇÜK BİR JEST"
Beşiktaşlı taraftarların siyah-beyazlı kulübe yardım için başlattığı kampanyaya destek olan İnler, "Bunu çok ön plana çıkartmak istemiyorum. Benim nereden geldiğimiz herkes biliyor. Küçük bir jest Beşiktaş için. Herkes beni biliyor, taraftarlar beni tanıyor. Onun için başka bir şey söylemeye gerek yok" ifadelerini kullandı.
Görüntü dökümü
---------------------
-HAVADAN GÖRÜNTÜLER
-Yarışların startlar
-Start kornasının çalınması
-Bakan Kasapoğlu'nun açıklamaları
-Ekrem İmamoğlu'nun açıklamaları
-Gökhan İnler'in açıklamaları
-Detaylar
(ÖZEL)
4- BAKAN KASAPOĞLU: KAZANDIĞIMIZ BAŞARILAR TESADÜF DEĞİL
*Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu,
*"Bu maraton bir çok açıdan anlamlı"
*"Sporcularımızla burada olmaktan ayrı mutluyum"
Olgucan KALKAN - Kaan ÜLKER / İSTANBUL, (DHA) - Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Son günler de sporda başarılarımız var. Bu başarılar tesadüf değil. Sadece bugüne özgün değil. Tüm sporcularımızla geleceğe halkımızla birlikte yürümenin sevinci ve mutluluğu içerisindeyiz" dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 41'incisi düzenlenen İstanbul Maratonu öncesi Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklamalarda bulundu. İstanbul Maraton'un oldukça anlamlı olduğunu belirten Kasapoğlu, "41'inci kez ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde koşulması oldukça anlamlı. Dünyanın dört bir yanından sporcular geliyor. Bir de son günler de sporda başarılarımız var. Bu başarılar tesadüf değil. Sadece bugüne özgün değil. Tüm sporcularımızla geleceğe halkımızla birlikte yürümenin sevinci ve mutluluğu içerisindeyiz. Bugün de kıtaları birleştiren bir koşunun startını vereceğiz. Tüm sporcularımıza başarılar diliyorum" diye konuştu.
"SPORCULARIMIZLA BURADA OLMAKTAN AYRI MUTLUYUM"
Gökhan İnler ve pek çok sporcunun İstanbul Maratonu'na katılmasının önemli olduğu söyleyen Bakan Kasapoğlu, "Gökhan İnler burada, son günlerde madalya alan sporcularımız burada. Sporcuların kişilikleri ve başarılarıyla toplumun rol modelleri olması çok önemli. Sporcularımızla burada olmaktan ayrı bir mutluluk duyuyorum" şeklinde konuştu.
Görüntü dökümü:
-------------------
- Bakan Kasapoğlu'nun açıklamaları
5- BAKAN KASAPOĞLU, 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ ANITI'NI ZİYARET ETTİ
Kasapoğlu, 15 Temmuz Şehitleri Anıtı'ndan Barış Pınarı'na selam yolladı
Olgucan Kalkan - Kaan Ülker / İstanbul,(DHA) -
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, bu yıl 41'incisi düzenlenen İstanbul Maratonu öncesinde 14 ayrı daldan 21 Avrupa ve dünya şampiyonu ile 15 Temmuz Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti. Barış Pınarı Harekatı'nı da unutmayan Bakan Kasapoğlu ve sporcular, dua edip asker selamı verdi. "Asya ve Avrupa'yı birleştireceğiz, gönülleri birleştireceğiz" diyen Bakan Kasapoğlu "Şampiyonlar, rekortmenler üreten ülkenin gençliği, hep daha fazlası geleceği için 'unutulacak başarılar' için gerekli desteğe sahip. Her biri ayrı değerdeki başarılar, bir öncekini unutturana dek çabamız sürecek" ifadelerini kullandı.
Dalış Dünya rekortmeni Şahika Ercümen, Karate Avrupa ve Dünya Şampiyonu Serap Özçelik Arapoğlu ve Avrupa şampiyonu Alparslan Yamanoğlu, Boksta Dünya ikincisi Elif Güneri, Buse Naz Çakıroğlu, Cimnastikte Dünya şampiyonları İbrahim Çolak ve Ahmet Önder, güreşte dünya ikincisi, Süleyman Atlı, dünya üçüncüsü Cenk İldem ve Avrupa şampiyonu Atakan Yüksel, Avrupa şampiyonu özel sporcular Rıdvan Yalçın ve Merve Uzun ile Avrupa ikincisi Furkan Demir, bedensel engelli sporcular, yüzmede dünya üçüncüsü Beytullah Eroğlu, atıcılık dünya üçüncüsü Ayşegül Pehlivanlar, Avrupa ve Dünya şampiyonu atlet Ramil Guliyev, Avrupa şampiyonu Yasmani Coplello, İslam Dayanışma Oyunları dördüncüsü Tuğba Güvenç ve Yürüyüş dünya beşincisi Salih Korkmaz, öncü sporcular olarak Gençlik ve Spor Bakanı'nın yanında yer aldılar.
"CUMHURBAŞKANIMIZIN LİDERLİĞİNDE GENÇLERE YOL AÇIYORUZ"
'İstanbul senin, durma koş' sloganı ile gerçekleştirilen organizasyonun Bakan Kasapoğlu, start öncesi konuşmasında, genç nüfus yapımıza işaret etti. Sporda kalıcı başarılar için çalıştıklarını ifade eden Kasapoğlu, "Bir kez daha birlik ve beraberliğimizin simgesi, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden hareketlenecek, azim ve kararlılık simgesi, maraton heyecanı yaşayacağız. Asya ve Avrupa'yı birleştireceğiz, gönülleri birleştireceğiz. 83 milyona dayanan nüfusumuzun, yaklaşık %37'si 25 yaş altında. 2023'te, Cumhuriyetimizin 100. yılında, 25 yaş altı nüfusumuz, 33 milyona gelecek. Genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, gençlerimiz için çalışmaya, onların yollarını açmaya, onlara yol arkadaşı olmaya devam ediyoruz" dedi.
"GÜÇLÜ BİR SPOR ALTYAPISIYLA GELECEĞE YÜRÜYORUZ"
Bu çalışmaların meyvelerini toplayacaklarını belirten Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "O kadar çok şampiyonluk elde edelim ki, bir sonraki bir öncekini unuttursun. Şampiyonlar, rekortmenler üreten ülkenin gençliği, unutulacak başarılar için gerekli desteğe sahip. Her biri ayrı değerdeki başarılar, bir öncekini unutturana dek çabamız sürecek. Bu çaba, güçlü bir biçimde sürerken özverili çalışmalarıyla çabamızı karşılıksız bırakmayan tüm milli sporcularımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Uzun vadeli spor stratejimiz çerçevesinde çok güçlü bir spor altyapısıyla geleceğe yürüyoruz" ifadelerini kullandı.
Görüntü dökümü:
---------------------
-Bakan Kasapoğlu'nun açıklamaları
-Anıt ziyareti
-Dua okunması
-Asker selamı
(ÖZEL)
6- GÖKHAN İNLER: MARATONDA DURUMU OLMAYAN ÇOCUKLARA YARDIM ETMEK İÇİN KOŞUYORUM
"Bu ülkeye borçlu hissediyorum, bu ülkeye bir şeyler vermek istiyorum"
Olgucan KALKAN - Kaan ÜLKER/ İSTANBUL, (DHA) - Gökhan İnler, "Durumu olmayan çocuklara eğitim ve yardım etmek istiyorum. Çünkü bu ülkeye borçlu hissediyorum, bu ülkeye bir şeyler vermek istiyorum" dedi. Medipol Başakşehir'in tecrübeli futbolcusu Gökhan İnler, 41'inci İstanbul Maratonu öncesi Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklamalarda bulundu.
"DURUMU OLMAYAN ÇOCUKLARA YARDIM ETMEK İÇİN KOŞUYORUM"
Gökhan İnler, 2017 yılında kendi kurduğu ISEV (İnler Spor ve Eğitim Vakfı) adına 41. Vodafone Istanbul Maratonu'nda 15 km koşusunda yer aldı.
ISEV vakfı yönetim kurulu, sporcular ve gönüllülerin de koştuğu maratonda Gökhan İnler tüm Türkiye'yi "Haydi, Haydi Spora" sloganı ile spora davet etti.
Türkiye'nin dört bir yanından yetenekli çocukları ISEV çatısı altında dünya standartlarında yetiştirerek, onların başarılı birer sporcu ve birey olmalarını sağlamak için vakıf kuran İnler, durumu olmayan çocuklara yardım etmek istediğini belirtti. İnler, "Benim için önemli bir gün. İlk defa arkadaşlarımla maraton koşacağım. Neden koşuyorum çünkü 2 sene önce çocuklara yönelik İnler Spor ve Eğitim Vakfı (ISEV) adlı bir vakıf kurdum. Durumu olmayan çocuklara eğitim ve yardım etmek istiyorum. Çünkü bu ülkeye borçlu hissediyorum, bu ülkeye bir şeyler vermek istiyorum. Bütün çocukları, herkesi davet ediyorum. Spor önemlidir. Onun için katılıyorum. İnşallah ileri ki zamanlarda çocuklarımıza yardım ederiz" diye konuştu.
Gökhan İnler, 150 Beşiktaş forması alarak, "Omuz Omuza Kartal Yuvası" kampanyasına destek vermesi hakkında ise "Öne çıkarmaya gerek. Beni herkes, taraftarlar tanıyor, Beşiktaş için küçük bir jestti" İfadelerini kullandı. Gökhan İnler, uluslararası başarıları ve örnek sporcu ahlakının yanısıra, sosyal projelere duyarlılığı ile de tanınmakta. Geçtiğimiz yıl sokak hayvanlarını korumak, hayvan şiddetine dur demek adına yine ISEV vakfının yaptığı "Türkiye Sokak Canlarını Seviyor" adlı sosyal projeye imzasını atmıştı.
Görüntü dökümü:
---------------------
- Gökhan İnler'in açıklamaları, detaylar
7- İSTANBUL MARATONU'NA SPORCULARDAN DESTEK
Elif YAVUZ - Buğra BENLİOĞLU / İSTANBUL,(DHA) -
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Spor İstanbul ve Vodafone tarafından düzenlenen 41'inci Vodafone İstanbul Maratonu, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden başladı.
Dünyada iki kıtayı birleştiren ilk ve tek maraton olma özelliğini taşıyan 41'inci İstanbul Maratonu'na bir çok sporcudan destek geldi. Maratona, çeşitli sosyal yardım projelerine farkındalık yaratmak için; Şahika Ercümen, Serap Özçelik Arapoğlu, Alparslan Yamanoğlu, Elif Güneri, Buse Naz Çakıroğlu, Ahmet Önder, İbrahim Çolak, Cenk İldem, Süleyman Atlı , Atakan Yüksel, Rıdvan Yalçın, Merve Uzun, Furkan Demir, Beytullah Eroğlu, Ayşegül Pehlivanlar, Ramil Guliev, Yasmani Copello, Tuğba Güvenç, Salih Korkmaz, Selin Söğütlügil, Neslihan Demir, Kerem Gönlüm gibi bir çok şampiyon sporcu katıldı.
SELİN SÖĞÜTLÜGİL: "ÇOK BÜYÜK BİR KOLEKTİF RUH YARATTIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM"
41'nci İstanbul Maratonuna Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul Ve Yetimleri Derneği adına katılan Selin Söğütlügil, "Çok duygusal anlar yaşıyoruz hep beraber. Çok büyük bir kolektif ruh yarattığımızı düşünüyorum. Türk vatanı demek Türk şehidi, gazisi, askeri demek. Derneğimiz 1915 yılında Atamızın silah arkadaşları tarafında kurulmuştur. Bu zamana kadar da Türk vatanının ne demek olduğunu, bu topraklarda yaşamanın refahını bize sunan şehit ve gazilerimize büyük bir vefa borcumuzun olduğuna inanıyorum. Kurtuluş Savaşı'nda gazimize ait bir protez var şu an yanımızda. Bir vatanın nasıl vatan olduğunu şu protezin bize derin bir şekilde anlatacağına inanıyorum" dedi.
NESLİHAN DEMİR: " AİLELER, ÇOCUKLARININ HAYATLARININ BİR DÖNEMİNDE TAKIM SPORU YAPTIRSINLAR"
Eski milli voleybolcu Neslihan Demir de maratona kızı Zeynep'le katıldığını belirterek, "Çok mutluyum. Bu sene mottomuz 'Çocuklar İçin Koş'. Ben de kızımla birlikte buradayım. Altını çizdiğimiz ibr çok konu var. Bunlar, sporun öneminin, eğitim ve çevre. Buradan ailelere de sesleniyorum. Çocuklarının hayatlarının bir döneminde takım sporu yaptırsınlar. Hem karakter gelişimi hem de fiziksel gelişimi için çok önemli" ifadelerinde bulundu. Neslihan Demir'in kızı Zeynep Demir ise "Çok güzel bir yarış. Büyükler çocuklar için koşuyorlar. Çok eğlenceli olacak bence" dedi.
KEREM GÖNLÜM: "ÇOK GÜZEL BİR AMAÇ İÇİN BURADAYIZ"
Eski milli basketbolcu Kerem Gönlüm ise bu maratonun çocuklar için düzenlenmesinden duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Çok heyecanlıyım. Çok güzel bir gün, çok güzel bir amaç için buradayız. Ben de çocuklarımla destek olmak için geldim. Birçok konuda farkındalık için de buradayız. Çevreye olan duyarlılığımız ile iliği çocuklarımız için koşacağız zaten onlara güzel bir gelecek bırakmak bizim en büyük sorumluluğumuz" diye konuştu.
Görüntü dökümü:
--------------------
-Neslihan Demir'in açıklamaları
-Selin Söğütlügil'in açıklamaları
-Kerem Gönlüm'ün açıklamaları
-Sporculardan görüntüler
-Hazırlanan sporculardan detaylar
03.11.2019 - 11.36 - Haber Kodu : 191103051
=====================
8- (ÖZEL) PENDİK'TE GECEKONDU ALEVLERE TESLİM OLDU
Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK/ İstanbul DHA
Pendik'te tek katlı bir gecekonduda yangın çıktı. İhbar üzerine bölgeye itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı ve can kaybının bulunmadığı yangın kısa sürede söndürüldü.
Pendik Ertuğrulgazi Mahallesi Ecdat Sokak üzerinde bulunan tek katlı gecekonduda henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Serkan Dokumacı ile anne ve babasının yaşadığı evde alevler kısa sürede tüm gecekonduyu sardı. Yangını fark eden Serkan Dokumacı anne ve babasını dışarı çıkardı. Dokumacı daha sonra durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Alevleri söndürmeyi başaramayan Dokumacı da dışarı çıktı.
Olay yerine gelen ekipler yangını kısa sürede kontrol altına aldı. Yangında yaralı ve can kaybı bulunmazken gecekonduda hasar meydana geldi. Mahalle sakini Yasin Oğuz, "İlk geldiğimde evin sahibi içerideydi, Serkan ağabey. Direkt içeri atladım. Camı falan kırdık. Elektrikleri patladı. Yapacağımız bir şey yoktu. En fazla o kadarını yapabildik. Alevler ilk bir odadaydı, itfaiyeye haber verdik gelene kadar alevler iyice büyüdü, komple yandı. Yangının elektrikten çıktığını düşünüyorum ben. Çünkü 3-4 tane elektrik patlaması oldu. İçeride kimse yoktu. Bir tek Serkan Ağabey vardı. Onunla da biz dışarı çıktık. Yapabildiğimiz müdahaleyi yaptık" dedi. Alevli bir şekilde yanan gecekondu vatandaşlar tarafından cep telefonu kameralarıyla görüntülendi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Alevli bir şekilde yanan gecekondu (cep telefonu kamerası)
-Yanan gecekondu
-Olay yerindeki itfaiye ekipleri
-Olay yerindeki polis ekipleri
-İtfaiye ekiplerinin müdahalesi
-Mahalle sakini ile röp
-Olay yerindeki aile fertleri
-Genel ve detay
03.11.2019 - 10.33 - Haber Kodu : 191103020